Sevgili okurlar merhabalar,
Türkiye’de tarihi diziler oldukça ilgiyle izleniyor.
Bunlardan birisi de hiç şüphesiz Türk televizyonuna damgasını vuran ve en iyi tarihi dizilerden birisi olan Muhteşem Yüzyıl…
Osmanlı Devleti’nin en parlak dönemi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta kaldığı dönemi anlatır.
Tarihe ilgi duyan ya da tarihini merak eden izleyiciler oynadığı dönemde büyük bir ilgi ile izledi.
Halit Ergenç, Meryem Uzerli, Nur Fettahoğlu, Mehmet Günsür, Nebahat Çehre, Selma Ergeç, Okan Yalabık, Selim Bayraktar, Selen Öztürk ve daha nice isimler…
Diziyi zirveye taşıyan noktalardan bir tanesi de hiç şüphesiz oyuncu kadrosu….
Ana kadronun yanında konuk oyuncu olarak katılan sayısız isim oldu.
Dizi izleyenlerin dediği gibi ‘oynamayan oyuncu kalmadı’.
Oynadığı 4 sezon boyuncu fırtınalar estiren dizinin neden bu kadar izlendiğine ilişkin çok sayıda madde sıralayabiliriz.
Gelelim, Hürrem ve Kanuni aşkına…
Tarihi bilen ve merakı olan insanlar bilir ki bu aşk dillere destan olmuştur.
Kanunu Sultan Süleyman, Hürrem’e, Hürrem’de Kanunu Sultan Süleyman’a oldukça büyük bir aşkla bağlıymış.
Süleyman ki, cariyesine, haseki sultanına ilk nikah kıyan padişah olmuş.
Dizide Hürrem ve Süleyman aşkına sıkça yer verildi…
Kanuni’ye hayat veren Halit Ergenç ve Hürrem’e hayat veren Meryem Uzerli oldukça başarılı bir performans sergilemiş…
Birbirlerine inanılmaz yakışan iki oyuncu…
Dizinin son sezonunda Hürrem’i başarılı oyuncu Vahide Perçin canlandırdı…
Vahide Perçin çok başarılı bulduğum ve çok sevdiğim oyunculardan birisi olsa da bu kadar sevilen dizinin Meryem Uzerli ile sona ermesini yeğlerdim.
Tarihte yaşananlar, savaşlar, ve diğer tüm konulara da oldukça yer verildi dizide…
Taht kavgaları, kardeş katli, evlat katli… Bir bakıma da ne kadar acı bir dönem
Tahtın, gücün her şeyden önce gelmesi… Ne kadar kötü olayların yaşanmasına sebep vermiş…
‘Gerçekler anlatıldı mı?, Dizide aktarılanlar tarihle uyuşuyor mu?’ Bu soruları çok sayıda insan merak ediyor…
O dönemlerde bir teknoloji olmadığı için; edinilen, öğrenilen bilgiler o dönemden bu zamana kadar korunarak gelen belgeler ışığında biliyoruz yaşananları…
Her bir kaynakta farklı bilgiler ediniyoruz…
Ama o dönemleri bilmek benim gibi tarihi severler için harika…
Belki de tamamen farklıdır yaşananlar nereden bilebiliriz ki?
Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem’e yazdığı şiirden bir dörtlük ile bitirmek istiyorum.
“Saçı marım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım
Ölürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım
Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim
Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbiyim hoş halim!”
Yani demek istiyor ki;
“Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.
Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.”