Bayat Ekmek

YAYINLAMA
05 Aralık 2024 11:15
GÜNCELLEME
05 Aralık 2024 16:09

Dünya yaş ilerledikçe kararmaya başlar…

Küçük yaşlarda mutluluğu öyle kolay elde ederdik ki eskileri düşününce kıskanmadan edemiyor insan. Bugün toplum hakkında konuşacağız.

Yazıya güzel bir örnekle başlayabilmek için ilk iş deneyimimden bahsetmek istiyorum. Henüz 13 yaşındayken Ankara’nın Sitelerinde Aziz adında bir arkadaşımla yaz tatilinde iş aramaya gitmiştik. Eve mesafesi 15 kilometreye yakındı Siteler’in ve o yolu yürüyerek kat etmiştik. Birkaç yere uğradık, uğradığımız yerlerde Aziz’in Roman olduğunu anlayıp hırsızlık haylazlık eder diye kimse onu işe almak istemedi. Ona iş bulamamıştık. Ben ise o gün ahşap masa sandalye imalatı yapan bir dükkânda iş bulmuştum. İlk gün sabah simit, poğaça ve çay ile küçücük bir sehpanın üzerinde kahvaltı yaparken patronun ve komşu esnafın kaba konuşmalarına şahit olmuştum.

Elin adamı sabahın köründe, nefesi kokuyor, sesi de bir o kadar itici. Ağzı da bozuk adamın küfürler, iğrenç iğrenç kahkahalar. Bunların dışında dükkânın her yeri pislik içindeydi. O gün kahvaltının ardından dükkân sahibinin isteği üzerine elime süpürgeyi alıp yerleri süpürmeye başladım. Süpürdüğüm talaşı çuvallara doldurup biriktiriyorum. İnanır mısınız 3 büyük çuval dolusu talaş süpürdüm yerden. Daha önceden birikmiş 7-8 çuval daha var. Sonra al bunları aşağı indir çöpe koy dedi iş yeri sahibi. Yaklaşık 10 metre yüksekliği olan dik, dar bir merdiven düşünün karanlık ve izbe. Tek tek ağırlığı 40 kiloyu bulabilen 10 çuvalı sırayla indirdim. Sonra ortalığı topla düzenle derken akşam oldu. Burnumun içi talaş dolmuş, canım çıkmış minibüs kalabalık. Kendimi eve atınca tekrar oraya gitmemeye karar verdim. Yevmiyeyi haftalık konuştuğumuz için para da alamamıştım. Aradan birkaç gün geçti Aziz’le tekrar Sitelere çalıştığım günün parasını istemeye gittik. “Aziz, benim yüzüm varmaz adamı yüz üstü bıraktım sen isteyebilir misin?” diye rica ettim. Aziz de canım kardeşim gidip istemişti. İşyeri sahibi Aziz’e “O beni dolandırdı!”, “O şerefsizi gözüm görmesin!” falan diye bir sürü laf etmiş ama sonunda kul hakkına geçmeyim diye güç bela vermiş parayı.

Ben hayatımda ilk defa o gün iftiralara maruz kalmıştım bu son olmadı takdir edersiniz ki... Adama bir zararım olmamıştı, haftaların birikmiş pisliğini 1 günde temizlemiştim. Herkes merhamet eder iyilik yapar sanıyorum ama dünya çok pis ve korkunç bir yermiş.

Bu hikâyede birkaç önemli soru var. Aziz neden hırsızlık, haylazlık yapsın? Bana neden iftira attılar? İnsanoğlu neden bu kadar acımasız?

AZİZ NEDEN HIRSIZLIK, HAYLAZLIK YAPSIN?

Türümüzün dış görünüşe, etnik kimliğe, ses tonuna ve yaşam tarzına karşı ciddi takıntıları var. Önyargılar sebebiyle karşımıza çıkan herkesi ilk görüşte değerlendirip bir yere koyarız veya koymayız. Girdiğimiz bütün ortamlarda herkes için en başından bir kategorimiz vardır. Hiç tanımadan kategorize edilmenin neresinden tutarsınız bilmem ama genelde olan budur.

Benim naçizane deneyimlerin göstermiştir ki kimliğinizi ne kadar gizli tutarsanız ve ne kadar az konuşursanız o kadar avantajınız olur. Bulunduğunuz bütün ortamlarda öncelikle iyi bir izleyici olmaya özen gösterin. Kimsenin bir başkası hakkında anlattıklarına kulak vermeyin. Çünkü mükemmel olarak anlatılan çürüklerden ve çürük sanılan mükemmellerden oluşuyor toplum.

BANA NEDEN İFTİRA ATTILAR?

Az önce anlattığım ilk iş deneyimimin ötesinde bir konu bu. Çok kez iftira ve haksızlığa maruz kaldım. Bunun sebebi bu yazının tamamında sizlere aktardığım şeyleri kendim uygulayamamış olmamdır.

Herkes şunu kabul etsin kimse anneniz değil. Anneniz dışında kimsenin size merhamet etmeyeceğine emin olabilirsiniz. Kimse merhamet etmek zorunda değil elbet bizim de kimsenin merhametine ve sevgisine ihtiyacımız yok.

Ancak durum artık en yakınlarınızın dışındaysa; herhangi biri size kendi çıkarları ve egosu doğrultusunda iftira atacak, haksızlık edecek, kusurlarınızı arayacak, arkanızdan konuşacak, emeğinize küfredecek ve sizinle daima sidik yarıştırma çabasında olacaktır.

Yüzlerce insan tanıdım ve durum o kadar korkunç ki farklı seviyelerde ve yaşlarda bunu herkes yapıyor. Alçakgönüllü bir abide değilse karşınızdaki bunların hepsinden biraz olduğuna emin olabilirsiniz.

İnsanı en çok yaşını başını almış artık egosunun kırılmış olması gereken insanlardan gelen bu tutumlar şaşırtıyor. Normalde zaten o kişi deneyim ve statü olarak üstte fakat sizi kendine denk veya rakip gibi görüp kendini gereksiz üste çıkarma çabası sergiliyor.

Bunun çözümü yok önyargı konusundaki gibi. Sizin örnek bir erişkin olmanız dışında bir şey aklıma gelmiyor inanın. Özellikle küçüklerinizin özgüvenini kırmayın, aksine güçlendirmeye yönelik tavırlar sergileyin. Profesyonel hayattaki insanların hepsi iki yüzlüdür. En iyisi muhatap olmamaktır çünkü ilk fırsatta sizi ayağının altına almaya çalışacak ve bunu yaparak kendini rahatlamış ve mutlu hissedecektir. Eğer iş arkadaşınızla sohbeti sınırlı tutarsanız fırsat bulamaz. Ama fırsat verdiyseniz geçmiş olsun zira o fırsatı kullanmaktan asla çekinmeyecektir.

Siz yine de bu konuda endişelenmeyin özellikle kibirli insanların asla iki yakası bir araya gelmez Allah asla onu bu hayatta refaha eriştirmez, hayatları mutsuz ve çaresiz geçer. İnançsız biri olabilirsiniz fakat bu gerçekten çalışıyor.

İNSANOĞLU NEDEN BU KADAR ACIMASIZ?

Tek sorumlusu yine bizleriz dostlar. Buna toplumsal çürüme deniyor. Siz toplumdan gördüklerinizle hatalı olan ama toplumsal norm haline gelmiş özellikler kazanıyorsunuz. Bu sizden de başkalarına yayılarak yeni kusurlu zihniyetler üretiyor. Döngü asla durmuyor ve her kesime bir yolunu bulup yayılıyor.

Aziz şirketinde Roman olmayan kimseyi çalıştırmıyor mesela. Çünkü insanoğlu gördüğünü yansıtır ve uygular.

Ebeveynlerinden herhangi biri sigara içen bireylerin sigara bağımlısı olma ihtimali çok daha yüksektir. Haksızlığa uğrayan kişiler bilerek veya bilmeyerek birilerine haksızlık edebilir. Başkalarının önyargısı sebebiyle küçümsenmiş kimseler başkalarına muhakkak önyargılı yaklaşır ve küçümser. Biri kiraladığı evinin fiyatını artırıyorsa aynı muhitte yer alan diğer ev sahipleri kirayı artırır. Herkes arabasının fiyatını aynı marka model arabaların fiyatına yakın olacak şekilde belirler. Bu örneklerden sayfalarca yazabilirim fakat anlamışsınızdır diye ümit ediyorum.

Sonuç olarak bu çürüme kontrol altına alınamaz bir durumdur. İnsanoğlu nesillerdir acımasız olduğu için acımasız olmaya devam etmiştir. İlk acımasızlığı yapıp çürümeyi başlatmış kişinin cehennemdeki yerini hayal bile edemiyorum.

İşte böyle dostlar sevdiğim eski bir söz var kime ait bilmem ama doğrudur.

“Öğüt; zamanında taze yenmemiş bir ekmeği, başkasına bayat yedirme denemesidir.”

Sizler ekmeği tazeyken yiyiniz. Ekmek bayatlarsa ne size faydası olur ne bir başkasına.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.