Edip Cansever - Seni Günlere Böldüm
Henüz ortaokul yıllarında eski sanat dergilerini okuyup notlar alarak başlayan şiir yazma isteği, İstanbul Erkek Lisesi’nde okuduğu yıllara değin devam etti. Akşamüstü okul çıkışlarında, Marmara, ABC ve Yokuş kitabevlerine uğrayarak yeni şiir anlayışlarını takip etti. 'Kaynak' dergilerinde çıkan ilk gençlik şiirlerini 'İkindi Üstü' başlıklı kitapta topladı. 1957'de yayınlanan Yerçekimli Karanfil ile kendisine özgü bir şiir evreni kurdu. Edip Cansever'in eserleri hala büyük bir ilgiyle okunup paylaşılıyor. İşte sairin en sevilen eseri Seni Günlere Böldüm...

Türk Şair, Edip Cansever, İstanbul'da doğdu.
Çocukluk yıllarında şiire ilgisi başladı, İstanbul Erkek Lisesi'nde okuduğu dönemde şiir yazmaya devam etti.
İlk şiiri 1944'te İstanbul dergisinde yayınlandı. İlk gençlik şiirlerini 'İkindi Üstü' kitabında topladı.
1951'de Nokta dergisini çıkardı ve bu dergi aracılığıyla genç şairler ve yazarlarla tanıştı.
İkinci kitabı 'Dirlik Düzenlik', bu dönemin ürünüdür ve toplumsal eleştiriyi içerir.
1957'de 'Yerçekimli Karanfil' kitabıyla İkinci Yeni akımına özgün eserler verdi.
Şiirinde zamanla sevinç yerini bunalıma bıraktı, 'Nerde Antigone', 'Tragedyalar', 'Çağrılmayan Yakup' gibi eserleri bu döneme aittir.
Cansever, anlamdan ayrılmayan kapalı şiir tarzı geliştirdi. Sağlığında yayımlanan son kitabı 'Oteller Kenti' oldu.
Ölümünden sonra yayımlanan 'Gül Dönüyor Avucumda' kitabı, yayımlanmamış şiirleri, düzyazıları ve hakkında yazılanları içerir.
1990'da tüm şiirleri 'Yerçekimli Karanfil/Toplu Şiirleri I' ve 'Şairin Seyir Defteri/Toplu Şiirleri II' olarak yayımlandı.
2005'te bütün şiirleri 'Sonrası Kalır I-II' adıyla yayımlandı.
2009'da şiir kitaplarına almadığı şiirler 'Öncesi de Kalır' başlığı altında yayımlandı.
Edip Cansever - Seni Günlere Böldüm...
Seni günlere böldüm, seni aylara
Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim
Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla
Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşısında.
Şiirler söylenir, şiirler biter
Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da
Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin
Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa.
Bütün günler yenileşir her bekleyişte
Ve bütün dünler, bütün geçmişler
Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok
Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle.
Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti
Sonra bütün bulutlar hep birden geçti
Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime