Çapraz nakille umut oldular: Özbek hastalar Türkiye'de sağlığına kavuştu

Ankara’da özel bir hastanede gerçekleştirilen çapraz organ nakli operasyonuyla, Özbekistanlı Yorkınjon Khakımovıch Bozarov (52) ve Kamola Abdugapuruva (51) yeniden sağlığına kavuştu. Kan grubu uyuşmazlığı nedeniyle sevdiklerinden böbrek alamayan iki hasta, birbirlerinin yakınlarından alınan organlarla yaşama tutundu.

Kan Uyuşmazlığı Engel Olmadı

Emekli gümrük memuru Yorkınjon Bozarov’a 2,5 yıl önce, ev hanımı Kamola Abdugapuruva’ya ise 10 yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi kondu. Bozarov’un eşi Muyassarkhon Bozorova ve Abdugapuruva’nın kızı Munisa Azızova Isaeva böbreklerini vermek istedi; ancak kan grubu uyuşmazlığı nedeniyle nakil mümkün olmadı. Bu engel, çapraz nakil yöntemiyle aşıldı. Gerçekleştirilen operasyonda, Munisa’nın böbreği Bozarov’a, Muyassarkhon’un böbreği ise Abdugapuruva’ya başarıyla nakledildi.

“Çapraz Nakil, Umutsuz Hastalar İçin Hayat Kurtarıcı”

Organ naklini gerçekleştiren hastanenin koordinatörü Prof. Dr. Acar Tüzünler, “Böbrek naklinde en önemli engellerden biri kan grubu uyumsuzluğu. Vericiyle alıcının kan grubu uyuşmadığında doğrudan nakil yapılamıyor. Ancak iki farklı çiftin uygun şekilde eşleştirilmesiyle çapraz nakil mümkün oluyor. Bu yöntemle iki hastayı birden sağlığına kavuşturabiliyoruz,” dedi.

“Böbrek Nakli, En Etkili Tedavi Yöntemi”

Tüzünler, her iki hastanın da kronik böbrek yetmezliği nedeniyle uzun süredir zor bir süreçten geçtiğini belirtti: “Son döneme gelmiş hastalar için iki seçenek var: ya hemodiyaliz ya da böbrek nakli. Tıbben en başarılı ve yaşam kalitesini artıran yöntem böbrek naklidir. Bu hastalarımızın en büyük şansı, her birinin gönüllü bir vericiye sahip olmasıydı. En büyük şanssızlıkları ise kan uyumsuzluğuydu. Bunu çapraz nakille aştık.”

“3 Ayda Normal Hayata Dönüş Mümkün”

Prof. Dr. Tüzünler, hastaların yaklaşık 10 gün önce Özbekistan’dan geldiğini ve 5 günlük hazırlık sürecinin ardından nakil operasyonunun gerçekleştirildiğini söyledi. “Şu an taburcu oluyorlar. Önlerinde üç aylık ilaç tedavisi ve kontrollü bir dönem var. Ancak sonrasında normal yaşamlarına geri dönecekler. Bu yöntemin en büyük avantajı da bu,” diye konuştu.

“Canımdan Can Verdik”

Eşine böbreğini veren Muyassarkhon Bozorova, “O benim hayat arkadaşım ve üç çocuğumun babası. Elbette korkularım vardı ama onun iyileşmesi için her şeyi göze aldım. Gerekirse tüm organlarımı verirdim,” ifadelerini kullandı.

Annesine böbreğini veren Munisa Azızova Isaeva ise, “Annemin diyalizde yaşadığı zorlukları görmek beni çok üzüyor ve çaresiz hissettiriyordu. Hiç tereddüt etmeden, ‘Ben veririm’ dedim ve Türkiye’ye geldim,” diye konuştu.

Kamola Abdugapuruva da, yeniden sağlığına kavuştuğu için hem Türkiye’ye hem de Türk doktorlara teşekkür etti.