Destici'den sert çıkış: ''Bu, doğrudan devlet iradesini teslim alma operasyonudur!''

Destici, çok dilli eğitim ve Kürtçeye resmî statü taleplerine tepki göstererek, Türkçenin egemenliğin temel simgesi olduğunu belirtti.

AHK
Ayyıldız Huri Kaptan Editör
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Destici'den sert çıkış: ''Bu, doğrudan devlet iradesini teslim alma operasyonudur!''
AHK
Ayyıldız Huri Kaptan Editör

ÇOK DİLLİ EĞİTİM TALEPLERİNE TEPKİ: “EGEMENLİĞİN PARÇALANMASINI MEŞRÛLAŞTIRMAKTIR”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, resmi sosyal medya hesabından "Terörsüz Türkiye" faaliyetleri devam ederken süreç içerisindeki çatlak seslere zehir zemberek sözlerle sert çıktı. Destici, "Çok dilli eğitim" tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Türkçenin Türkiye Cumhuriyeti'nin hem resmî hem de eğitim dili olduğunu vurguladı. Ayrıca Bir ülkede birden fazla dilin resmiyet kazanmasının, egemenlik yapısında bölünmelere yol açacağını belirten Destici, “Resmî kurumlarda Türkçeden başka bir dilin kullanılması, milletin ortak aidiyetini zedeler” ifadelerinin özellikle altını çizdi. Büyük Birlik Partisi lideri, bu tür taleplerin gündeme getirilmesini “ihanet” olarak nitelendirdi.

BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN "SİYASİ AÇILIM" ÇABALARINA UYARI!

Destici, bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarının son dönemdeki açıklamalarına dikkat çekerek, yapılan çağrıların bir tehdit ve tuzak içerdiğini belirtti. Özellikle “Öcalan ile görüşmeyen komisyon yol alamaz” şeklindeki ifadenin, devlete ve meclise yönelik bir baskı kurma girişimi olduğunu söyleyen Destici, “Asıl mesele, şimdi kim çıkıp da bu çağrıya destek verecek? İşte problem budur” dedi. Kandil ve DEM Parti çevrelerinden gelen mesajların, silah bırakmamış bir terör örgütünü siyaset zeminine taşımaya çalıştığını dile getirdi.

"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ PKK HANGİ MOTİVASYONUNDAN, HANGİ AYRILIKÇI HEDEFİNDEN VAZGEÇTİ?"

Bölücü terör örgütü PKK’nın halen silahlı faaliyet yürüttüğüne dikkat çeken Destici, terör örgütünün silah bırakma yönünde samimi bir adım atmadığını söyledi. “PKK hangi ayrılıkçı amacından vazgeçti? Nerede ve ne zaman silah bıraktı?” sorularını soran Destici, örgütün göstermelik adımlarla kendini meşrulaştırmaya çalıştığını kaydetti. Büyük Birlik Partisi lideri, devletin terör örgütünün isteklerine göre yön belirleyemeyeceğini vurgulayarak "Egemenlik ancak kararlı duruşla korunur, tavizle değil." diye belirtti.

"KOMİSYON MUTABAKATI MİLLET MUTABAKATI DEĞİLDİR"

Mecliste kurulacak komisyonların alacağı kararların milletin ortak iradesi gibi sunulmasının hukuki ve vicdani olmadığını ifade eden Destici, meclis komisyonlarının partisel yaklaşımlarla şekillendiğini söyledi. “Milletvekillerinin tercihleri, doğrudan halkın iradesini yansıtmaz. Dolayısıyla komisyon kararlarını milletin mutabakatı olarak göstermek doğru değildir” açıklamasında bulundu.

FİDAN VE KURTULMUŞ’A YÖNELİK ELEŞTİRİLERE SERT YANIT

Son günlerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’a yöneltilen eleştiriler hakkında da konuşan Destici, bu saldırıların arkasında terör örgütüne mesafeli duran devlet yetkililerinin hedef alınmasının yattığını dile getirdi. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) güdümündeki YPG’ye karşı çıkan isimlerin sistemli biçimde “barış karşıtı” olarak damgalandığını belirtti. Destici, çözüm süreci benzeri bir atmosfer oluşturulmak istendiğini, esneklik gösterenlerin olumlandığını, ilkeli duruş sergileyenlerin ise hedef haline getirildiğini söyledi.

“TÜRKİYE OYALANIYOR, SINIRLARIMIZDA DEVLETÇİK KURULUYOR”

PKK’nın Suriye kolu olan YPG/SDG'nin hâlâ faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Destici, Türkiye'nin güneyinde bir “terör devletçiği” kurulma çabasına dikkat çekti. Suriye’de fiilen devletleşme çabasındaki yapının, Türkiye’yi içeride tartışmalarla oyaladığına işaret eden Destici, “PKK Türkiye’de silah bırakmış gibi gösteriliyor ama Suriye’de fiilen yapılanmaya devam ediyor” dedi.

"KÜRTÇE TALEPLERİ, SİYASİ BASKI ARACI HALİNE GELDİ"

Komisyonda Türkçeden farklı dillerde konuşma yapılmasına izin verilmemesi sonrası başlayan tartışmaları da değerlendiren Destici, Kürtçeye resmî statü kazandırma çabalarının barış söylemiyle meşrulaştırılmaya çalışıldığını dile getirdi. “Bu mesele, sadece bir dil meselesi değil, doğrudan siyasi egemenlik meselesidir” diyen Destici, bir ülkede tek resmî dilin olmasının siyasi aidiyetin simgesi olduğunu vurguladı. Türkçenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğinin temel yapı taşı olduğunu söyledi.

"RESMİ DİL TÜRKÇEDİR, BU KONUNUN TARTIŞMAYA AÇILMASI DAHİ KABUL EDİLEMEZ!"

Son olarak anadil kullanımının bireysel bir hak olduğunu belirten Destici, ancak resmî kurumlarda ve eğitimde yalnızca Türkçenin kullanılmasının zorunlu olduğunu yineledi. “Evinde, hayatında herkes anadilini kullanabilir. Ama devlet kurumlarında ortak bir dilin olması şarttır. Bu ortak dil Türkçedir” ifadelerini kullanan Destici, bu konunun tartışmaya açılmasının dahi kabul edilemez olduğunu dile getirerek “Bu milletin birliği Türkçeyle sağlanır. Başka bir dilin resmiyet kazanması, ülkenin bölünmesine kapı aralar” dedi.

Yorumlar

Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa