Ciltte Yağlanma ve Kaşıntının Gizli Nedeni: Seboreik Egzama Nedir?
Kepeklenme, kızarıklık ve inatçı kaşıntı… Seboreik egzama, çoğu zaman basit bir deri sorunu sanılsa da kronik bir cilt hastalığıdır.
Seboreik egzama, halk arasında “yağlı egzama” olarak bilinen ve en sık saçlı deride, yüzde ve göğüs bölgesinde görülen kronik bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık, cildin yağ üretiminin fazla olduğu bölgelerde pullanma, kızarıklık ve kaşıntıyla kendini gösterir.
Her yaştan kişide görülebilse de en sık ergenlik dönemi ve yetişkinlikte ortaya çıkar. Çünkü bu dönemlerde yağ bezlerinin aktivitesi artar. Bebeklerde görülen türü ise “konak” olarak adlandırılır.
Seboreik egzama bulaşıcı değildir, ancak kronik seyirlidir. Yani zaman zaman alevlenir, zaman zaman hafifler. Bu durum hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Kaşıntı, görünüm bozukluğu ve sosyal rahatsızlık, en sık dile getirilen şikâyetler arasındadır.
Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlık, bağışıklık sistemindeki değişiklikler, stres, hormonal faktörler ve Malassezia adı verilen mantar türünün rol oynadığı düşünülmektedir.
Belirtiler arasında kepeklenme, ciltte yağlı görünüm, kaşıntı, kızarıklık ve döküntüler vardır. En çok saçlı deri, kaş araları, burun kenarları, sakal bölgesi ve göğüs ortasında görülür.
Seboreik egzama, basit bir kepek sorunu gibi algılansa da tedavi edilmediğinde ilerleyebilir ve yaygın kızarıklıklara yol açabilir. Bazı hastalarda kulak içi, göğüs ve sırt bölgesine kadar yayılabilir.
Tanı genellikle klinik muayene ile konulur. Özel bir laboratuvar testine gerek yoktur. Dermatolog, cildin görünümüne ve hastanın öyküsüne bakarak teşhisi koyabilir.
Tedavi yöntemleri arasında tıbbi şampuanlar, antifungal kremler, kortizonlu merhemler ve bağışıklık düzenleyici ilaçlar vardır. Ayrıca stres yönetimi ve cilt bakımı da tedavinin bir parçasıdır.
Seboreik egzama tamamen ortadan kalkmaz ama kontrol altına alınabilir. Düzenli tedavi ve bakım ile belirtiler büyük ölçüde azaltılabilir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, bu hastalığın özellikle bağışıklık sistemi zayıf olanlarda daha şiddetli seyrettiğini göstermektedir. HIV/AIDS, Parkinson ve bazı nörolojik hastalıkları olan kişilerde daha sık görülmesi dikkat çekicidir.
Sonuç olarak seboreik egzama, sık görülen ancak çoğu zaman yanlış anlaşılan bir cilt hastalığıdır. Doğru tedavi ve düzenli bakım ile kontrol altında tutulabilir.

Seboreik Egzama Nedir?
Cildin yağlı bölgelerinde görülen, kronik seyirli, pullanma ve kızarıklıkla karakterize bir deri hastalığıdır.
Seboreik Egzamanın Nedenleri
Genetik yatkınlık
Malassezia mantarı
Bağışıklık sistemi dengesizlikleri
Hormonal faktörler
Stres ve uyku düzensizliği
İklim ve çevresel koşullar
Seboreik Egzamanın Belirtileri
Saçlı deride kepeklenme
Yüzde kızarıklık ve pullanma
Kaşıntı
Kulak içi ve sakal bölgesinde döküntüler
Göğüs ortasında yağlı lekeler
Tanı Yöntemleri
Dermatolojik muayene
Cilt görünümünün değerlendirilmesi
Ayırıcı tanı için mantar testleri (nadir durumlarda)
Tedavi Seçenekleri
Şampuanlar: Antifungal ve çinko pirition içeren ürünler
Kremler: Antifungal ve kortizonlu kremler
Bağışıklık düzenleyiciler: Takrolimus, pimekrolimus gibi ajanlar
Yaşam tarzı düzenlemeleri: Stres yönetimi, düzenli uyku, sağlıklı beslenme
Seboreik Egzama ile Yaşam
Düzenli cilt bakımı yapmak
Stres yönetimi tekniklerini uygulamak
Tahriş edici ürünlerden kaçınmak
Cildin nem dengesini korumak

Bilimsel Araştırmalar ve İstatistikler
- Dünya genelinde yetişkin nüfusun yaklaşık %3’ünde seboreik egzama görülmektedir.
- “Journal of Dermatology”de yayımlanan bir araştırmaya göre, erkeklerde görülme oranı kadınlara göre daha yüksektir.
- Bebeklerin yaklaşık %40’ında yaşamın ilk 3 ayında konak olarak bilinen seboreik egzama görülmektedir.