Ankara’da Yol Değil, Siyaset Tıkanıyor

YAYINLAMA
22 Kasım 2025 09:13
GÜNCELLEME
23 Kasım 2025 00:00

Başkentli olmak ayrıdır.

Her şeyiyle bambaşkadır; mutluluğuyla, hüznüyle, güzelliğiyle, sorunuyla, siyasetiyle, isyanıyla, tepkisiyle,yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla, yaşamıyla…

En kötü yanı da her tarafınızın retorik ustlarıyla dolu olmasıdır. İsteseniz de kaçamazsınız.

Bir derdinizi söyleseniz sizi önce gaza getirir, sonra allayıp pullar, sonra da bin bir pişman eder, en sonunda siz unutursunuz ya da pes edersiniz, öyle ustadırlar yani. 

Hani derler ya, çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz diye, işte tam bir aydır belki daha fazla(yıllardır), Ankaralılar Gökçek ailesi ve Mansur Yavaş çekişmesi arasında öylece kala kaldı.

İşte tam da bu retorik fırtınasının ortasında, Ankaralılar “su,yol,kira”diye haykırırken, onlar birbirlerine, “onun yüzden”, “ hayır, sen beceriksizsin” diye bir ton kir atmaya devam ediyor.

Trafik, su kesintisi, ANKARAY arızası, Hıdırlıktepe tartışması, personel alımları, ANKAPARK, MASAK…

Her başlık kendi içinde ayrı bir sorun ama hepsinin hikayesi de benzer:

Teknik sorunlar üzerinden siyasetin güç savaşı, geçici çözümlerle yetinme, sorunu çözmeye çalışırken tek bir kalemine odaklanma, sorunu usulca çözmek yerine birbirlerini suçlama…

Ve bu savaşın iki ana aktörü her zamanki gibi başrolde:

Mansur Yavaş ile Melih & Osman Gökçek hattı.

**

YAPAY ZEKÂ POLEMİĞİYLE ALEVLENEN BÜYÜK KAVGA

Mansur Yavaş’ın “Trafik için yapay zekâya sorun” çıkışı, belki de tahmin edilenden çok daha fazla taş yerinden oynattı.

AK Parti’den Jülide Sarıeroğlu, Baykoç, Zeynep Yıldız…

Turgut Altınok’un sert sözleri…

Hepsinin okları aynı yere yöneldi:

“Yavaş iş yapmıyor, mazeret üretiyor.”

ANCAK CHP cephesinden gelen karşı argüman, tartışmayı yeni bir seviyeye taşıdı:

Anadolu Bulvarı projesinin 3 YILDIR BAKANLIKLARDA BEKLEDİĞİ iddiası.

İşte tam bu noktada konu “yol yapılmalı mı yapılmamalı mı?” tartışmasından çıktı,

“YAPILACAK YOL KİMİN MASASINI GEÇEMİYOR?”sorusuna dönüştü.

***

TRAFİK SADECE KAVŞAK DEĞİL, BİR NÜFUS MESELESİ

Ankara’nın üzerindeki yük artık inkâr edilemez:

* Deprem sonrası 870 bin kişilik nüfus artışı,

* Toplam 2 milyon 950 bin araç,

* Geciken otobüsler, ANKARAY’da son 4 aydır sıkça gelen arıza haberleri,

* Vatandaşın “14 dakikalık yolu 1 saat 17 dakikada gittim” isyanı,

* SM’da “Harita” uygulaması üzerinden arabayla-metroyla-otobüsle yol güzergah ve saat karşılaştırması yapılması…

Bu tabloyu sadece “yol yapılmadı” ya da “yol yapılsa çözülmez” noktasına sıkıştırmak,

BAŞKENTİN GERÇEK SORUNLARINI KÜÇÜLTMEK oluyor. 

Ama siyaset bunu tercih ediyor. Çünkü Ankara’da teknik gerçeklik değil,

SİYASİ POZİSYON KAZANMAK konuşuluyor.

***

SU TARTIŞMASI: “KERBELA” BENZETMESİ VE PROJESİZ BORULAR

Kesikköprü hattı patladı, bazı bölgelerde su kesildi.

Eleştiriler Yavaş’a yöneldi, ama Yavaş elinde daha sert bir veriyle çıktı:

-Borular geçmiş dönemde “projesiz” konulmuştu.

-İkiz borular yan yana konduğu için biri patlayınca diğerine de hasar veriyordu.

-Kesinti oranı “%15,7”.

Melih Gökçek’in cevabı ise teknik değil, duygusal ve sertti:

-“Acıyorum bu adama.”

-“Beceriksiz, vizyonsuz.”

Bu tartışma da hızla alt yapıdan çıkıp

“Gökçek dönemi – Yavaş dönemi” karşılaştırmasına dönüştü.

***

HIDIRLIKTEPE: ANKARA’NIN YENİ FAY HATTI

Gündemin en sert kırılma noktası burası.

İddiaya göre:

-2 kuleye 2.2 milyar TL harcandı.

Belediye:

-“Tamamen uydurmadır.”

-“Sadece anıt ve çevresinin maliyeti 181 milyon.”

-“2.2 milyar TL tüm bölgenin dönüşüm protokolü.”

Ama sonra Sayıştay raporu geldi.

Ve rapor, maliyet kalemlerinde ciddi sapmalar olduğunu ortaya koydu:

-C30 beton fiyatı rayicin neredeyse iki katı,

-Delgi makinesi piyasada 700–1000 TL iken PORTAŞ üzerinden 8000 TL,

-İstisna yöntemleri nedeniyle rekabetin ortadan kalkması…

Belediye bu konuda teknik karşılık vermeden tartışma devam ederse,

bu dosya Yavaş yönetiminin en kırılgan başlığı olmaya devam edecek.

***

ANKAPARK: SİYASİ BİR ENKAZDAN ÇOK DAHA FAZLASI

ANKAPARK polemiği artık bir tartışma değil,

Ankara siyasetinin psikolojik fay hattı.

Gökçek’e göre:

-ANKAPARK’ın çürümesinin tek sorumlusu Yavaş.

-Zarar 3 milyar TL.

-“Yavaş açarsa Gökçek’in vizyonu karşısında ezilecek.”

Yavaş’a göre ise:

-Park zaten çalışamaz durumda devralındı.

-Fizibilite yoktu.

Bu tartışma ne zaman açılsa, Ankara’da duygular yükseliyor.

Çünkü ANKAPARK sadece bir proje değil;

Gökçek’in 20 yıllık yönetim mirasının sembolü.

***

YOLSUZLUK TARTIŞMASI: MASAK VE OSMAN GÖKÇEK GERİLİMİ 

Belki de en kritik kırılma noktası:

Mansur Yavaş:

- “MASAK raporunda yolsuzluğa karıştığı belirlenen bir kişi var.”

- “Bu kişi savcıya değil, Osman Gökçek’e etkin pişmanlık dilekçesi verdi.”

- “Masum insanların tutuklanmasına sebep oldu.”

- “Yargının durumu ibretlik.”

Bu sözler, belediye tartışmasının çok ötesine geçti.

Artık konu:

Belediye – Siyaset – Yargı üçgeninde bir güç ilişkisi.

Bu dosya, gelecek ayların en sert başlığı olabilir.

***

PERSONEL ALIMI: RAKAMLARIN SAVAŞI

Gökçek:

-23 yılda 6318 kişi

-Yavaş döneminde 51.925 kişi

Bu rakamlar doğru mu?

Yavaş cephesi henüz açıklama yapmadı.

Ancak bu tartışma devam ederse belediyenin mali disiplin algısı zarar görebilir.

***Bu iddianın mutlaka iki tarafça da belgelerle netleştirilmesi şart.

***

ASIL MESELE NE?

Bütün bu tartışmaların ortasında kaybolan bir gerçek var:

-Ankara’da vatandaş teknik çözüm bekliyor.

-Siyaset ise teknik sorunları siyasi pozisyon almak için kullanıyor.

Trafik mi?

Su kesintisi mi?

Anıt maliyeti mi?

Personel alımı mı?

Hepsi tartışılmalı.

Ama Ankara’nın temel sorunu şu:

-Teknik meselelerin tamamı artık siyasal cephaneye dönüştü.

-Sorunlar çözülemiyor çünkü çözüm değil, kavga üretiyor.

***

BAŞKENT, TÜRKİYE’NİN AYNASIDIR

Ankara’daki tartışma sadece Ankara’ya dair değildir.

Bu şehir, Türkiye’de yerel yönetimlerle merkezi otorite arasındaki ilişkinin aynasıdır.

Eğer Başkent’te teknik bir mesele 48 saat içinde milli bir siyasi krize dönüşüyorsa,

sorun sadece belediyecilikte değildir.

Bu, Türkiye siyasetinin bugünkü ruh halidir.

Ve görünen o ki:

Ankara, önümüzdeki aylarda siyasetin en sert sahnesi olmaya devam edecek.

Ve bu sahnenin ortasında kalan yine Ankaralılar olacak: çözüm bekleyen gerçek insanlar.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.