1998’de 56k modemle açılan internet sayfalarını beklerken tiz bir ses çıkarmış, anlatanlar öyle söylüyor. Hatta o dönemde bir e-postanın ulaşması için bir ‘şans’ gerekiyormuş. Bugünse bir tweet, saniyeler içinde milyonlara ulaşıyor. Peki bu devrim, iletişimi nasıl yeniden şekillendirdi?
TEKNOLOJİ: MEKTUPTAN EMOJİYE
Analog Dünya Dönemi; Mektupların günlerce beklemesi, ansiklopedilerin ‘bilgi kaynağı’ olması.
Dijital Sıçrama Dönemi: E-postalar (1990’lar), anlık mesajlaşma (ICQ, MSN), akıllı telefonlarla her an ‘bağlı’ olma.
İlginç bir veri; 2023 yılındaki verilere göre WhatsApp’ta günde 100 milyar mesaj gönderiliyor.
SOSYAL MEDYA: ‘SOKAK’ ARTIK SANAL
Pasif Tüketiciden Aktif Üreticiye: Eskiden TV izlerdik, şimdi TikTok’ta içerik üretiyoruz.
Buna en büyük örnek: 2010’da Twitter, Arap Baharı’nda örgütlenme aracı oldu; 2022’de X (Twitter), kriz anlarında ilk bilgi kaynağına dönüştü.
KARANLIK TARAF: YALNIZ KALABALIKLAR
Paradoks: Daha çok ‘bağlıyız’ ama daha az ‘iletişimdeyiz’. Yüz yüze sohbetlerin yerini ‘kalp emojileri’ aldı.
OECD verilerine göre, dijital iletişim artarken %40 daha az yüz yüze görüşüyoruz.
‘İNSAN KALMAK’ İÇİN DİJİTAL DENGE
Dijitalleşme iletişimi hızlandırdı, bilgiyi demokratikleştirdi. Ancak bir yandan da ‘an’ları kaçırıyoruz: Sevdiklerimizle yemekteyken telefonumuza bakarken, aslında orada bile değiliz. Belki de yeni kural şu: ‘Teknolojiyi kullan, ama ona yenilme.’