Gruptan çıkmak özgürlüktür!" diye sticker yapıştıranları alkışlayanlardan mısınız? O zaman bu yazı size gelsin.
WhatsApp grupları, modern zamanların "köy meydanı"na dönüştü: Sabah "Günaydın" çiçekleriyle açılıp, akşam "Aman duydunuz mu?" fısıltılarıyla kapanan bir veri pazarı. Peki, o masum görünen iletiler (evet, teyzenizin yolladığı "doktor tavsiyesi" de dahil) nasıl oluyor da bazen "kullanıcı davranış analizi" denen o karanlık dehlizlere sızıyor?
DEDİKODU DEĞİL, "METAVERİ" DEDİLER
"Ahmet her sabah 07.15'te gruba kahve fotoğrafı atıyor" bilgisi, bir reklamcı için "kafein tüketim alışkanlığı olan 35-45 yaş erkek segmenti" demek. Grup sohbetlerinizdeki emoji tercihleriniz bile duygusal profilinizi ele veriyor.
"BU MESAJI 10 KİŞİYE YOLLA"IN GERÇEK BEDELİ
Zincir mesajlar, sadece sinir bozucu değil; aynı zamanda haritalandırılabilir veriler. Kimin kime "forward" yaptığı, hangi içeriğin ne hızla yayıldığı, algoritmalar için birer sosyal ağ haritası.
TEYZE KRİPTOSU: "OĞLUM BU FOTOĞRAFI SİL!"
Aile grubundaki silinmiş mesajlar bile aslında silinmiyor. Veri madencileri için "neyin silindiği", "neyin paylaşıldığı" kadar değerli. Çünkü sansürlenen içerik, toplumsal tabuların dijital yansıması.
PEKİ YA ÇÖZÜM?
- "Şifreli" değil, "şüpheli" olun: "Bu bilgi neden ücretsiz?" sorusunu her mesajda kendinize sorun.
- Grup kuralları koyun: "Sağlık tavsiyesi paylaşan direkt gruptan atılır" gibi bir kural, veri bulaşmasını engelleyebilir.
- Alternatiflere açılın: Signal veya Element gibi uçtan uca şifreleme yapan platformlar, dedikodunuzu en azından mahallede sınırlı tutar.
Dijital köy meydanında konuştuğunuz her şey, birilerinin veri ambarına gidiyor olabilir. Belki de gerçek özgürlük, "çevrimiçi" değil, "çevrimdışı" kalmakta…