Pazartesi Gününün Fotoğrafı: CHP’de Bitmeyen Kaos
Pazartesi günü İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlar, CHP tarihine kara bir leke olarak geçti.
Sandalyelerin, masaların kapılara yığıldığı, “Kahrolsun Gürsel”, “Onursuz Gürsel sloganlarının havada uçuştuğu, Gürsel Tekin’e su şişelerinin fırlatıldığı bir tablo… “Atatürk’ün partisi kimlerin eline düştü?”, “acaba CHP’nin içinde FETÖ yapılanması mı var?” diye sormadan edemedim.
Tekin’in, “CHP’lilerin bana tepkisi olmaz, şerefim üzerine yemin ediyorum şurada bağıranların bir tanesi bile CHP’li değildir” sözleri aslında yaşanan tuhaflığın özeti gibiydi. Fakat tablo değişmedi; Tekin, çevik kuvvetin açtığı güvenlik koridoruyla içeri girebildi. Bu görüntüler, hem CHP’nin kendi içinde nasıl bir kördüğüm yaşadığının hem de mahkeme süreçlerinin daha da uzayacağının kanıtı oldu.
**
ŞİMDİ NE YAPMALI
Artık CHP içindeki inatlaşmaya son verilmeli. Özgür Özel, “liderlik” rolünü gerçekten üstlenmek istiyorsa, öfke dili yerine sağduyulu ve yapıcı adımlar atmalı.
Pazartesi günü il başkanlığı önüne gelenlere bakıldığında Özel’in birkaç gün önce yaptığı çağrısı —“Vatandaşımızı Atatürk’ün evine sahip çıkmaya çağırıyorum”— karşılık bulmadı. Bu, güvenin zedelendiğinin ve tabanın artık daha net mesajlar görmek istediğinin göstergesiydi.
**
ÖZEL’DEN YENİ PARTİ İHTİMALİ
CHP kulislerinde konuşulan en kritik senaryo ise şu:
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden çıkacak “mutlak butlan” kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olma ihtimali. Kılıçdaroğlu bu yüzden sessizliğini koruyor, ekibiyle hazırlık yapıyor.
**
Peki ya bu gerçekleşirse?
O zaman Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ekibinin partiden ayrılması kuvvetle muhtemel.
Nitekim Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen CHP'li eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş’ın iddiası dikkat çekici: Özel’e yakın iki milletvekilinin Ankara Balgat’ta bir bina baktığını, yeni partinin adının da “Ekim Partisi” olabileceğini söyledi. Yarkadaş ne kadar doğru söylüyor bilinmez, herhangi bir görüntü belge yok ama CHP’deki tabloya bakınca “imkânsız” da denemez.
Özel ve İmamoğlu yeni bir parti kurarsa, CHP’nin en az yarısı, belki daha fazlası oraya geçer. Elbette iç kaosun bir kısmı da taşınır, ama güçlü bir çıkış yapmaları şaşırtıcı olmaz.
Ayrıca bu ayrışma, CHP'nin seçmen tabanında ve organizasyon yapısında ciddi bir değişime yol açabilir. Bu durum hem CHP'yi hem de muhalefet cephesini yeniden şekillendirebilecek bir potansiyele sahip.
**
KILIÇDAROĞLU GERİ DÖNERSE
Peki Kılıçdaroğlu yeniden başa geçerse ne olur?
Büyük ihtimalle CHP marjinalleşir. Çünkü hem toplumda hem parti içinde “istenmeyen adam” haline gelmiş durumda. Söyledikleri dikkate alınmaz, parti etkinliğini yitirir. Ve en önemlisi, CHP’nin bugünkü kaosunun tüm faturası onun hanesine yazılır.
**
MERAL AKŞENER FAKTÖRÜ
Bir de Meral Akşener ihtimali var. CHP’ye geçmesi beklenmez ama iki senaryo var:
- İYİ Parti’ye geri dönüş (zayıf ihtimal).
- AK Parti’ye geçiş, üst bir makamla (yüksek ihtimal, ama zamanı geldiğinde).
Unutmayalım, Akşener zaten AK Parti’ye yabancı değil. Refah Partisi–Doğru Yol Partisi koalisyonu döneminde İçişleri Bakanlığı yapmış bir isim olarak, iktidar cephesine uzak değil.
**
AKIL VE DİYALOG YOLU
CHP’nin önünde iki yol var:
Ya kaosun içinde daha da küçülmek, ya da sağduyuyla toparlanıp Türkiye’nin gerçekten ihtiyaç duyduğu kaliteli ana muhalefet partisi olmak.
Özgür Özel’e de Kılıçdaroğlu’na da düşen görev aynı: Halkı sokaklarda karşı karşıya getirmek yerine, parti içindeki sorunları masada çözmek.