Hadi birlikte hayal edelim.
Tıpkı Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Yeşilay Haftası ya da Yerli Malı Haftası gibi;
her yıl bir hafta boyunca siyasilerin tamamen sustuğu, konuşmasının, sosyal medyadan tweet dahi atmasının yasak olduğu “Siyasetçilerin Susma Haftası” olduğunu düşünün.
Kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?
“Keşke…” dediğinizi duyar gibiyim.
Aslında bu konu uzun, tartışmalı ve derin.
Hatta bu fikirden, binbir farklı olasılığı ve senaryosu olan bir roman bile çıkar.
Heather McEllhatton’un Şahane Hatalar kitabı formatında; sayısız farklı sona açılan, Rus edebiyatının gerçekliğini ve içtenliğini taşıyan ütopik bir eser…
Biraz daha abartırsak, bir Arka Sokaklar dizisi bile çıkar buradan.
Ama ben bugün köşemden, bu fikre kısa ve biraz yüzeysel de olsa bir bakmak istedim.
***
Hayal gerçek oldu ve Siyasetçilerin Susma Haftası başladı.
Bir hafta boyunca dünyada siyaset sustu.
Peki dünya neye benzerdi?
***
1. Haber Merkezleri: Panik değil, ilk kez derin bir “oh” çekiş
Stüdyolar şaşırtıcı şekilde rahattı.
Çünkü gündem artık şöyle açılıyordu:
“Sayın seyirciler, Siyasetçilerin Susma Haftası nedeniyle gündem sakin.
Şimdi… siyasilerin açıklama bombardımanından fırsat bulamadığımız o gerçek halk gündemine geçiyoruz.”
- Trafo patlaması yok.
- Kulis iddiası yok.
- “X’te o bunu dedi, bu bunu sildi” yok.
Sunucular ve editörler kendi kendine şaşırıyordu:
“Bizim ülkenin trafik, deprem, kira, emeklilik, tarım, su, kaybolmaya başlayan kimlik, Türkçemizin yobazlaşması ve liyakat sorunu gibi konuları varmış meğer!”
Haberler ilk kez gerçekten toplum merkezli olurdu.
Hatta aşırı siyasetten kaçırdığımız güzellikler bile bültenlere yansırdı.
***
2. Köşe Yazarları: Meclis değil, halk konuşuyor
Siyasetçilerin sustuğu bu hafta, köşe yazarları için adeta terapi gibiydi.
Gündem şöyle akardı:
- “Bu ülkede öğrencilerin psikolojik yükü neden bu kadar ağır?”
- “Siyasetçilerin Susma Haftası toplumsal tansiyonu nasıl düşürdü?”
- “Siyaset sustuğunda hayat daha mı net görülüyor?”
- “Bu yıl piyasalar Siyasetçilerin Susma Haftası’nı nasıl karşıladı?”
- “Bu hafta aynı zamanda sanat ve edebiyat haftası olabilir mi?”
Siyaset sustukça toplumun sesi yükselirdi.
Modern ve folklor danslarıyla, müziğiyle, ressamıyla, şiiriyle…
Ve köşe yazıları ilk kez insanın kendisine dönerdi.
***
3. Ekonomi ve Piyasalar: ‘Sürpriz yok’ haftası
Ekonomi cephesinde ortak bir cümle dolaşırdı:
“Siyasiler konuşmadığı için sürpriz yok.”
Piyasalar uzun zaman sonra ilk kez “açıklama şoku” yaşamazdı.
Volatilite düşer, Merkez Bankası’nın sözlü yönlendirme riski sıfırlanırdı.
İlk üç gün: Hafif pozitif hava
Yabancı yatırımcı: “Oh be, 7 gün rahatız.”
Analistler: “Nihayet gerçek ekonomik verileri konuşabiliyoruz.”
Ekonomi programları tam kapasite yayın yapmazdı.
Kimse yedi gün boyunca “suskun piyasaları” konuşmak istemezdi.
Muhtemelen:
Hafta başı: İlk etkiler
Hafta sonu: Pazartesi ilk kim konuşacak?
Ve en büyük hareketlilik…
Pazar gecesi.
Gündem Enleri:
- “Yarın ilk açıklamayı kim yapacak?”
- “Sükûnet bu yıl nasıl bozulacak?”
- “Borsa ilk tepkiyi nasıl verecek?”
Dünyanın her yerinde pazartesi açılışı ayrı bir gündem olurdu.
Ve her basın şu haberi kesin yapardı: Dünya, Siyasetçilerin Susma Haftası Sonrası Pazartesiye Nasıl Başladı!
***
4. TV Programları: Çökmez, dönüşür
Tartışma programları siyasetçi bulamazdı ama programlar bitmezdi.
Sadece format değiştirirdi.
Ekranlar; akademisyenlere, psikologlara, sosyologlara, şehir plancılarına, deprem bilimcilere, veri analistlerine açılırdı.
Yıllardır akşam kuşağı yüzü görmeyen uzmanlar, ana haber sonrası koltuklara otururdu.
Sunucular mutluydu:
“Siyasetçi kavgası olmadan da reyting alabiliyormuşuz!”
Gerçi bizim toplumun her şeyi siyasallaştırma gibi bir huyu var.
Bu yüzden bazı uzmanların, siyasetçileri aratmayacak performanslar sergilemesi de şaşırtıcı olmazdı.
Bu arada; bazı siyasetçiler için bu hafta büyük bir fırsatken, bazıları için tam bir işkence olurdu.
Kimileri pazartesi yapacağı “süslü açılış” için günlerce hazırlanırdı.
Hatta dayanamayıp, bu haftayı “ifade özgürlüğüne darbe” diyerek delmeye çalışanlar bile çıkardı.
***
5. Savaşlar ve Uluslararası Gerilimler
Yedi gün boyunca:
- Putin konuşmazdı (işine de gelirdi).
- Trump konuşamazdı demek isterdim ama bir yolunu bulur, absürt bir fotoğrafla, karikatürlerle ya da bir şarkıyla yine gündeme gelirdi.
- Zelenskiy konuşamazdı.
- Netanyahu konuşamaz diyemem,ülkecek kural tanımayan bir toplum oldukları için daha çok konuşurdu. Ama hayal işte konuşamadığını varsayalım… Galiba konuşmadan da katliam yapardı. Olumlu düşünürsek, İsrailli askerler yaptıklarını sorgular, Gazzeliler 7 günde olsa nefes almış olurlardı.
- İran susardı.
- Çin sessiz kalırdı; siyasi kültürlerine oldukça uygundu.
- Avrupa liderleri ve Türkiye’deki tüm siyasiler açıklama yapamazdı.
Bu durum şunu yaratırdı:
- Gerginlik söylemi azalır
- Belirsizlik artar
Liderler konuşamadığı için:
- Cephelerde propaganda durur
- Sert söylemler donup kalır
- Acil tehdit bildirimleri yapılamaz
- Diplomasi sessiz bir mod alır
Savaşlar durmazdı belki ama tonu değişirdi.
Dünya, bir hafta boyunca “enformasyon ateşi” yaşamazdı.
***
6. Toplum Gündemi: Gerçek sorunlar ortaya çıkar
Siyasetçilerin sesi kapanınca toplumun sesi açılırdı.
Gündemin enleri:
- Kira krizi
- Eğitim kalitesi
- Üniversite gençliğinin bunalımı
- Deprem hazırlıkları
- Emekli geçim sıkıntısı
- Kredi kartı borçları
- Sağlık sistemi yoğunluğu
- Trafik çilesi
- Göç politikaları
- Gıda enflasyonu
- Liyakat sorunu
- Kültürel yobazlaşma
Ve toplum şunu fark ederdi:
“Meğer gerçek gündemimiz hiç konuşulmuyormuş.”
7. Ülke Ülke Kabaca Analiz
Türkiye
- TV tartışmaları uzman dolu
- Deprem, ekonomi, enflasyon, eğitim gündemin merkezine oturur(siyasallaştırmadan tartışıldığını hayal ediyoruz)
- Siyasetsiz ülke şaşırtıcı şekilde sakinleşir
- Partiler sessizlik haftası bittiği ilk gün, nasıl gündem olsak, ne desek diye ona kafa patlatırdı.
- Pazar gecesi herkes “İlk kim konuşacak? Ne mesajı verecek” diye bekler
Ekonomi:
Dolar kuru ilk 3 gün sakin, beşinci gün hafif temkinli.
Toplum:
“Sessizlik hafta sonu olsa hep daha iyi olmaz mı?” diyen çok çıkar.
ABD
- Trump, Kongre üyeleri susunca medya derin boşluğa düşer
- CNN, Fox News: “Trump kendini zor tutuyor, genel olarakbBugün de konuşan olmadı… Şimdi iklim krizine geçiyoruz.”
- Wall Street rahatlar, 7 günün tadını çıkartabildiği kadar çıkartırdı.
- Politik konuşmalar yapılmadığı için Hollywood ünlülerin magazini artar
Pazar gecesi:
ABD borsası, seçim yılıysa özellikle çılgına döner.
Rusya
- Kremlin’in sessiz kaldığı bir hafta tarihte görülmemiş olur
- Propaganda bir anda durur
- Rus halkı ilk kez sansürlü/sansürsüz hiçbir siyasi mesaj almadan yaşar
- Ekonomik etki minimum, psikolojik etki maksimumdur
Avrupa Birliği
- Her ülkenin kendi lideri sustuğu için AB, tam bir “kurumlar haftası” yaşar
- Uzman raporları, komisyon analizleri, veri sunumları ekranları doldurur
- Göç politikası, enerji krizi ve iklim değişikliği gibi konular öne çıkar
- Avrupa liderleride bu haftanın tadını çıkartırdı.
Ortadoğu
Bu bölge için en büyük etki propagandanın susması olur
- İsrail–Gazze, İran–Suudi Arabistan, Yemen, Suriye…
- Tüm çatışma bölgelerinde söylem azalır
- Belirsizlik nedeniyle güvenlik toplantıları artar
- Halk, ilk kez lider retoriği olmadan durumu değerlendirmeye çalışır
7. Toplum Psikolojisi: En sessiz, en huzurlu hafta
Bu yedi gün boyunca:
- Sosyal medya tartışmaları azalır
- Hakaret ve iftira suçları düşer
- Televizyon tartışmaları daha kaliteli olur
- İnsanlar kavga etmeden konuşabildiğini fark eder
Ve herkes aynı soruyu sorardı:
“Bu hafta her yıl bir değil… iki hafta olsa?”
***
Bu da benim köşemden Siyasetçilerin Susma Haftası’na kısa bir bakıştı.
Elbette olasılıklar çok, senaryolar sonsuz.
Belki de asıl sorun siyasetçilerin konuşması değil…
Bizim, onların konuşmalarının dışındaki hayatı unutmuş olmamızdı.