Gölgesinden kaçabilir mi insan? En hızlı adımları atsa bile, en uzağa gitmeye çalışsa da gölgesi hep peşinde değil midir? O karanlık siluet, ışık nereye düşerse düşsün, insanın ayaklarının altından ayrılmaz. Ama ya gölge yalnızca fiziksel değilse? Ya içimizde, ruhumuzun derinliklerinde bir gölge taşıyorsak?
Kaçmak beyhude çaba…
İnsan, kendisinden kaçmaya çalıştıkça en büyük savaşını kendiyle verir. Bastırılmış korkular, unutulmaya çalışılan geçmiş, yüzleşmekten kaçınılan hatalar… O gölgeyi göğsünde taşıyan her ruh, kaçmanın boş bir çaba olduğunu bir gün anlayacak. Ama çoğu zaman bunu kabullenmek yerine, gölgesini başkalarının üzerine düşürmeye çalışır.
Kendi karanlığımızı başkasının üzerine yansıtarak hafiflemeye çalışırız belki de. Oysa gölgemizi inkâr etmek, onu ortadan kaldırmaz. Onu bir başkasına yüklemek, onu yok etmez. Gölge, bastırıldıkça büyür, kaçtıkça daha hızlı takip eder. Ve insan, ancak durup ona baktığında, onunla yüzleştiğinde gerçekten özgürleşebilir.
Bu kaçış nereye kadar?
Peki, bu kaçış nereye kadar? Kendi karanlığıyla yüzleşmeden, insan gerçekten özgür olabilir mi? İnsan, geçmişinin ağırlığını taşımadan ilerleyebilir mi? Kendi içinde büyüyen gölgeyle hesaplaşmadan, huzuru bulabilir mi?
Belki de insanın en büyük yanılgısı, gölgeden korkmaktır. Oysa gölge, yalnızca varoluşun bir parçasıdır. Onu reddetmek yerine, onunla yaşamayı öğrenmek gerekmez mi? Kendi içindeki karanlıkla dost olabilen, onu anlayabilen kişi, gerçek ışığı da keşfeder.
Aydınlığın farkını nasıl anlarsın?
Belki de en büyük cesaret, gölgeyi inkar etmek değil, onun varlığını kabul etmektir. Çünkü gölge olmadan ışığın anlamı kalır mı? Karanlık olmasa aydınlığın farkına varılır mı? Aydınlığı arayanlar, önce kendi içlerindeki karanlıkla yüzleşmelidir. Çünkü hakikat, ancak ikisinin dengesinde saklıdır.
Gölgesinden kaçan insan, aslında kendi hakikatinden kaçıyordur. Ama yolun sonunda herkes kendi gölgesiyle karşılaşmak zorunda kalır. Ve işte o an, en önemli karar verilir: Onunla savaşmak mı, yoksa onunla barışmak mı?
Gerçek varoluş: kendi gölgesiyle barışmak
Ve belki de en sonunda anlıyorum ki… İnsan ancak kendi gölgesiyle barıştığında gerçekten var olabilir. O gölgeyi kabul ettiğinde, ona hükmettiğinde, artık kaçmak yerine onunla yürümeyi seçtiğinde... İşte o zaman özgürlüğe ulaşır.