Trump'ın Amerıka'sında İç Savaş Senaryoları: Los Angeles'tan Yükselen Dumanlar

YAYINLAMA
15 Haziran 2025 10:46
GÜNCELLEME
16 Haziran 2025 00:58

GERGİNLİĞİN KRONİĞİ..
ABD, 2025 yılında tarihsel olarak alışık olduğu demokratik kırılmaları yeniden yaşamaya başladı. 2024 seçimlerinden sonra yaşanan politik kutuplaşma, yeni başkanlık dönemine gerginlik mirası bıraktı. Trump, 2024 seçimlerini kazanarak yeniden başkanlık koltuğuna oturdu. Bu yeni dönem, yalnızca Cumhuriyetçi Parti'yi değil, eyalet bazında kamu düzenini de etkiliyor. Trump’ın söylemleri, politikaları ve “kaos stratejisi”, ABD'de siyaset yapma biçimini kökten değiştirmeye devam ediyor. İşte bu gerilim hattının son adresi: Los Angeles.

LOS ANGELES OLAYLARI: KIVILCIM NEREDEN ÇIKTI?
 Mayıs 2025'te Los Angeles'ta başlayan protestolar, ilk etapta ekonomik eşitsizlik, polis şiddeti ve göçmen karşıtı söylemler nedeniyle sokaklara taşan öfkenin dışavurumuydu. Ancak olayların bu denli büyümesi, Trump yanlısı milis grupların karşı gösteri düzenlemesiyle farklı bir boyut kazandı. Sosyal medya platformlarında yayılan provokatif mesajlar ve "Project 2025" gibi aşırı sağ politikaların sahaya inmesiyle kent adeta bir iç savaş provasına sahne oldu.

LOS ANGELES, PROJECT 2025’İN PROVA SAHASI MI?

Trump’ın “kaos stratejisi” yalnızca kutuplaşmayı derinleştirmiyor, aynı zamanda Project 2025’in sahada test edildiği bir laboratuvar işlevi görüyor. Los Angeles’taki çatışmalar, federal-devlet çatışmasını körüklerken, eyaletlerde paralel yönetim yapılanmasının önünü açıyor. Peki bu, planlı bir senaryo mu?

Milislerin Rolü: Trump yanlısı silahlı grupların sokaklarda belirmesi, “alternatif otorite” denemesine benziyor.

Medya Manipülasyonu: Olaylar, Fox News ve Truth Social’da “anarşi” olarak pazarlanırken, merkezi otoriteyi güçlendirme argümanı besleniyor.

Bürokratik Tasfiye: Project 2025’in hedeflediği “sadakatli bürokrasi” için, kaosun gerekçe gösterilmesi mümkün.

Los Angeles, sadece bir protesto değil; Trump’ın “yeni devlet” modelinin stres testi olarak okunabilir. Eğer buradaki kriz “başarıyla” yönetilirse (yani muhalefet bastırılıp federal güç genişletilirse), diğer eyaletler için de emsal teşkil edecek.

TRUMP’IN SIKIYÖNETİM İMGELERİ: SÖZ RETORİKTEN ÖTE Mİ?
Trump’ın son dönemdeki konuşmalarında sık sık geçen “ulusal çöküş”, “temizlik harekâtı” gibi ifadeler, yalnızca tabanını konsolide etmek için değil, aynı zamanda merkezi hükümete karşı alternatif bir güç tahayyülü yaratmak için kullanılıyor. 2024 sonrası dönemde sıkılaştırılan bazı eyalet yönetimleri, Trump'ın desteklediği politikalarla paralel şekilde hareket etmeye başladı. "Sıkıyönetim" ifadesi, doğrudan uygulanmasa da, Trump’a yakın medya kanallarında ve milis oluşumlarda olağanlaştırılmış durumda.

PROJECT 2025 VE ALTERNATİF DEVLET HAYALİ
Her şeyin merkezinde şu var: "Project 2025". Bu plan, federal bürokrasiyi Trumpçı kadrolarla yeniden inşa etmeyi hedefliyor. Heritage Foundation tarafından desteklenen bu proje, devletin yürütme organlarını "sadakat esaslı" hale getirmek istiyor. Bu da klasik demokratik normlarla değil, kişisel sadakatle işleyen bir yönetim modeline geçiş anlamına geliyor. Los Angeles’taki olaylar da bu modelin ilk saha testlerinden biri gibi görülüyor.

AMERİKALI UZMANLARIN GÖRÜŞÜ: BU BİR İÇ SAVAŞ MI?
Siyaset bilimci Barbara Walter, ABD'nin iç savaşa çok boyutlu bir kırılganlık içinde olduğunu söylüyor. Ona göre, devlet dışı aktörlerin silahlı varlık göstermesi ve siyasi liderlerin meşru kurumları hedef alması, "modern iç savaşın" işaretleridir. Aynı şekilde Harvard’dan Steven Levitsky, Trump’ın demokratik normları aşındırdığını ve bunu özellikle eyaletlerdeki güç ağı üzerinden yaptığını savunuyor.

TÜRK AKADEMİSYENLERİN DEĞERLENDİRMESİ: TERS AYNA
Galatasaray Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ali Faik Demir'e göre, ABD’de yaşanan bu süreç, Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası dönemiyle bazı benzerlikler taşıyor. Devlet içinde klikleşen yapılar, sosyal medya üzerinden mobilize edilen gruplar ve kutuplaştırıcı lider figürleri, iki ülkenin politik krizlerinde benzeşim yaratıyor. Prof. Dr. İlhan Uzgel ise, Trump’ın "post-truth" siyaset tarzının artık sadece içeride değil, küresel olarak da demokrasiyi tehdit ettiğini vurguluyor.

TRUMP’I HAFİFE ALMAMAK GEREK
Trump yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda krizleri araçsallaştırmayı bilen bir medya stratejisti. Geri adım attığı zamanlarda bile asla nihai hedefinden vazgeçmiş değil. Onun politikası, bir “kaos mühendisliği” gibi çalışıyor. Çoğu lider iç huzuru tesis etmeye çalışırken, Trump kitle mobilizasyonu için gerginliği artırmaktan çekinmiyor. Bu nedenle Trump'ın mevcut iç politika adımlarını, sadece günlük pragmatik hamleler değil, uzun vadeli bir dönüşüm stratejisinin parçaları olarak okumak gerekiyor.

DUMAN YÜKSELİYORSA, BİR YERDE ATEŞ VARDIR
Bugün Los Angeles’ta yaşananlar, sadece bir kent krizinden ibaret değil. Bu, ABD’nin geleceğine dair endişelerin somutlaştığı bir eşik. Sadece Cumhuriyetçi veya Demokrat meselesi değil; devletin yapısı, gücün meşruiyeti ve toplumsal sözleşmenin geleceği tartışılıyor. Eğer bu kriz büyürse, Trump’ın siyasi kariyeri değil – ki Trump seçilmediği dönemlerde bile gündemi belirlemeye devam etti – Amerikan demokrasisinin kurumsal geleceği test edilecek, hatta şu anda bile test ediliyor.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.