Koşturmacanın hiç bitmediği günlerde, bazen durup etrafa bakmak gerekir. Her şeyin hızla aktığı, her an bir şey yetiştirmeye çalıştığımız bir çağda yaşıyoruz. Oysa gündelik hayatta saklı olan küçük mutluluklar, çoğu zaman içimizi ısıtan en değerli anlar oluyor.
Sabah işe ya da okula gitmeden önce içilen sıcacık bir fincan kahve… Pencereyi açınca gelen taze yağmur kokusu… Sevdiğin bir şarkının, tam da yürürken kulaklığında çalmaya başlaması… Bunlar belki büyük olaylar değil, ama ruhumuza iyi gelen minik mucizeler.
Kimi zaman bir bankta oturup insanları izlemek bile içsel bir huzur getirir. Yolda yürürken karşılaştığın tanıdık bir yüz, beklemediğin bir selam, kalabalığın içinde görünmeyen bağları yeniden hatırlatır. Veya akşam eve dönerken annenden gelen kısa bir “geldin mi?” mesajı... İçindeki sevgi, hiçbir söze gerek bırakmaz.
Bir pazar sabahı, alarm kurmadan uyanmak… Uyandığında evin içinde yayılan poğaça ya da kızarmış ekmek kokusu… Camdan süzülen güneş ışığıyla yüzünü ısıtan sabah… Bu küçük şeyler aslında hayatın bize sunduğu hediyelerdir. Herkesin kendi küçük mutluluğu vardır. Kiminin huzuru bir fincan çayda, kimininki balkondaki saksıda açan çiçekte, kimininki de sokakta başını okşadığı bir kedidedir.
Sosyal medyada dolaşan gösterişli hayatların, büyük başarıların, mükemmel anların arasında kendi sade mutluluklarımızı küçümsememeliyiz. Çünkü gerçek hayat, filtrelerin ardında değil; sıcacık bir battaniyeye sarınıp eski bir diziyi yeniden izlerken kurduğunuz o bağda gizlidir. Ya da günler sonra mesaj atan bir arkadaşın "seni özledim" demesindedir.
Unutma; küçük şeyler, büyük huzurlar getirir. Belki de mesele, o anları fark edebilmekte ve içten bir teşekkürle onlara yer açabilmekte. Bugün sana iyi gelen ne oldu? Belki bir çocuk gülümsedi sana, belki uzun süredir unuttuğun bir anıyı hatırladın... İşte o anlar, ömre sığan güzelliklerdir.
Hayat, büyük kararlar ve dev değişimlerden çok, küçücük sevinçlerin toplamıdır. Ve bazen sadece şunu demek yeterlidir:
“Bugün ne güzeldi, çünkü içim ısındı.”
Küçük Bir Hatırlatma :
Büyük hayallerin peşinden koşarken, küçük sevinçleri kaçırma. Çünkü bazen mutluluk, sadece yanından geçip giden rüzgârda gizlidir.