Günlük hayatın içinde fark etmeden akıp gidiyoruz. Sokaklar temiz, otobüsler zamanında geliyor, market rafları dolu, çöpler toplanıyor. Peki, bütün bunların arkasındaki insanlar kim? Çoğu zaman yüzlerini görmüyor, isimlerini bilmiyor, hatta varlıklarını düşünmüyoruz bile. İşte onlar, görünmez mesleklerin sahipleri.
Gece herkes uyurken sokakları süpüren temizlik işçileri, sabah işe yetişelim diye koştururken önümüzden geçen belediye otobüsünün şoförü, bir anda bozulan elektrik kesintisini onaran teknisyen… Hepsi, düzenin devam etmesi için sessizce çalışan insanlar. Biz fark etmiyoruz ama onlar görünmez bir ağ gibi hayatımızı taşıyor.
Modern yaşamda “ön planda” olan işler hep daha fazla dikkat çekerken, bu meslekler çoğunlukla hak ettikleri değeri bulamıyor. Oysa bir gün bile görünmez emekçilerin işi aksasa, şehir kaosa sürüklenir. Çöp toplanmasa, yollar temizlenmese, ulaşım duraksasa hayatın ritmi tamamen bozulur.
Görünmez meslekler sadece sokaklarda değil, hayatın her alanında vardır. Örneğin, bir hastanenin mutfağında yemek hazırlayan görevliler, hastalara şifa olmasa da moral verir. Kat görevlileri, sabahın erken saatlerinde odaları tertemiz eder ama adları çoğu zaman bilinmez. Bir posta dağıtıcısı, yağmur çamur demeden mektupları, faturaları, kargoları evlerimize ulaştırır. Bir güvenlik görevlisi, gece boyunca binayı korurken belki onlarca kez göz kapakları ağırlaşır, ama vazgeçmez.
Ve tabii ki kuryeler… Herkes evinde sıcak yemeğini yerken, onlar motorlarının üzerinde yağmurla, rüzgârla boğuşur. Bir tıklama ile verdiğimiz siparişin ardında, çoğu zaman gözden kaçan kocaman bir emek vardır.
Belki de biraz durup düşünmek gerekir: Bizim için görünmez olan bu insanlar, aslında hayatın vazgeçilmez kahramanlarıdır. Onlara sadece teşekkür etmek değil, aynı zamanda emeğe saygı göstermek, hak ettikleri koşullarda çalışabilmeleri için ses çıkarmak da toplumsal bir sorumluluktur.
Görünmez meslekler aslında hayatı görünür kılar. Ve belki de en büyük borcumuz, onları görmeye başlamaktır.