Fedakârlık çoğu zaman yüksek sesle anlatılmaz. O, hayatın içindeki küçük detaylarda gizlidir. Bir anne, tabağındaki son lokmayı çocuğuna uzatırken; bir baba, kendi isteğinden vazgeçip evin ihtiyaçlarını öne alırken; bir arkadaş, yorgun olmasına rağmen gece yarısı sizin sesinizi duymak için telefona sarıldığında… İşte fedakârlık, kelimelerle değil, davranışlarla konuşur.
Toplum olarak çoğu zaman büyük kahramanlıklara hayran oluruz. Oysa gerçek kahramanlık, gündelik hayatta yapılan görünmez fedakârlıklarda saklıdır. Kimse alkışlamaz, kimse görmez, hatta bazen teşekkür bile edilmez. Ama yine de yapılır, çünkü kalpten gelen bir seçimdir.
Edebiyatta da fedakârlığın izlerini sık sık görürüz. Halide Edib’in roman kahramanları, çoğu zaman kendi mutluluklarını bir kenara bırakıp sevdiklerinin iyiliği için mücadele eder. Nazım Hikmet “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine” derken aslında insana, kendi benliğinden vazgeçip birlikte var olmanın önemini hatırlatır. Dünya edebiyatında Victor Hugo’nun Sefiller romanındaki Jean Valjean da fedakârlığın simgelerinden biridir; kendi hayatını tehlikeye atarak başkalarının geleceğini aydınlatır.
Tarihte ise fedakârlık, milletlerin kaderini değiştiren bir güç olmuştur. Kurtuluş Savaşı yıllarında cepheye mermi taşıyan Anadolu kadınları, yalnızca savaşın değil, fedakârlığın da kahramanlarıydı. Kendi canlarını hiçe sayarak bir milletin bağımsızlığını mümkün kıldılar.
Elbette fedakârlık, kendini silmek ya da yok saymak değildir. Aksine, paylaşmanın, birlikte olmanın, bir başkası için iyilik yapabilmenin değerini hatırlatmaktır. Bazen kendi zamanımızdan, bazen rahatımızdan, bazen de hayallerimizden bir parça veririz. Verirken eksilmeyiz; tam tersine çoğalırız.
Belki de asıl mesele, fedakârlığın kıymetini görebilmek ve başkaları için olduğu kadar kendimiz için de dengeyi kurabilmektir. Çünkü sürekli veren ama hiç almayan kalpler, bir gün yorulur. O yüzden fedakârlık, karşılıklı olduğunda en anlamlı halini bulur.
Bugün dönüp hayatına baktığında, senin için sessizce fedakârlık yapan kimleri görebiliyorsun? Belki de onların farkına varıp bir teşekkür etmek, en büyük karşılığı olur. Çünkü bazen tek bir teşekkür, yapılan tüm fedakârlıkları anlamlı kılar.