Çocuk Ruhunun Karanlık Yüzü

YAYINLAMA
11 Eylül 2025 12:50
GÜNCELLEME
11 Eylül 2025 12:55

Bir çocuğun adının “katil” kelimesiyle yan yana anılması, toplumun en derin yaralarından biridir. Çünkü çocuk, bizim gözümüzde masumiyetin, saflığın ve geleceğin simgesidir. Peki ama ne oluyor da bir çocuk, eline bıçak ya da silah alacak kadar öfke, korku ya da karanlıkla tanışıyor?

Çocuk suçluluğu ve özellikle cinayet vakaları, sadece bireysel bir trajedi değil; toplumsal bir alarmdır. Her küçük yaşta katil, aslında sadece kendi içindeki karanlıkla değil, yetiştiği çevrenin gölgesiyle de yoğrulmuştur.

Travmaların Sessiz Çığlığı

Psikologlar, küçük yaşta suç işleyen çocukların büyük bölümünde ciddi travma öykülerine rastlıyor. İhmal edilmiş, şiddete maruz kalmış, sevgiden mahrum bırakılmış bir çocuk; dünyayı düşmanca bir yer olarak algılıyor. Sevgi yerine dayak, güven yerine korku ile büyüyen çocuk, bir noktada kendi öfkesini şiddetle dışa vurabiliyor.

Oyun ile Gerçek Arasındaki Çizgi

Günümüzde şiddet içerikli oyunlar, diziler ve sosyal medya da çocukların algı dünyasını şekillendiriyor. Henüz soyut düşünme becerileri tam gelişmemiş olan çocuklar için ekranlardaki şiddet, bazen gerçeğin ta kendisi gibi görünebiliyor. Kurban değil de “kahraman” gibi hissettiği bir an, geri dönüşü olmayan bir suça dönüşebiliyor.

Suçun Çocuk Hali, Toplumun Aynasıdır

Unutmayalım ki bir çocuk katil olduğunda, aslında bir toplum sınıfta kalmıştır. Çünkü bu noktaya gelene kadar aile, okul, komşular, öğretmenler, devlet kurumları… bir şekilde gözlerini kapamıştır. Bir çocuk silaha sarılmadan önce mutlaka yardım çığlığı atmıştır ama o çığlık çoğu zaman duyulmamıştır.

Çözüm Nerede?

Cezadan önce önleme… Asıl mesele, o çocuğun katil olmadan önce elinden tutabilmekte. Erken yaşta psikolojik destek, aile içi şiddetin önlenmesi, çocuklara güvenli oyun alanları ve sağlıklı iletişim ortamları sunmak; uzun vadede işlenecek suçları da önlemenin en güçlü yolu.

Bir çocuğun ellerine kan bulaşması, sadece onun değil, hepimizin geleceğinden bir parça çalmaktır. Bu yüzden çocuk suçluluğunu tartışırken asıl soruyu sormalıyız:
“Katil çocuk mu, yoksa çocuğu katil yapan biz miyiz?”

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.