Yapay Zekânın Gölgesinde İnsanlık

YAYINLAMA
04 Ekim 2025 14:10
GÜNCELLEME
04 Ekim 2025 14:11

Bir zamanlar teknoloji “insana hizmet edecek” denirdi. Bugün geldiğimiz noktada bu cümle giderek yerini başka birine bırakıyor: “İnsan teknolojiye yetişmeye çalışıyor.”

Evet, yapay zekâ artık hayatımızın her yerinde. Ama bu ilerlemenin en sessiz bedelini yine insanlar ödüyor: emeğiyle geçinenler, sesi duyulmayanlar, ekranın arkasında kalanlar.

Bir metni saniyeler içinde yazan, bir resmi saniyede çizen yapay zekâ; aslında bir çağın aynası. Çünkü biz, her şeyin “daha hızlı”, “daha ucuz” ve “daha verimli” olmasını istedik. İnsan emeğini, sabrını, duygusunu lüks sayan bir dünya yarattık. Şimdi o dünyanın yerine algoritmalar geçti — ve ironik biçimde, insanın kendi emeği tehdit altında.

Ofislerde çalışanlar “Yapay zekâ işimizi elimizden alacak mı?” diye tedirgin. Sanatçılar “Yaratıcılığımızı bile kopyalayabiliyor” diyor. Öğrenciler, ödevini yaparken bir yapay zekâdan yardım alıyor ama kendi düşünme kaslarını köreltiyor.

Kısacası, insan yavaş yavaş kendi üretim gücüne yabancılaşıyor.

Marx’ın 19. yüzyılda söylediği “emeğin yabancılaşması” bugün dijital bir versiyonla karşımızda duruyor.

Bu teknoloji, eşitliği değil; yeni bir uçurumu büyütüyor.

Veriye erişimi olanlar, sistemin dilini bilenler, bu çağın kazananı oluyor. Diğerleri ise birer izleyiciye dönüşüyor. Dijital çağda “bilgi” artık güç değil, sermaye.

Ve biz, farkında olmadan bu gücü birkaç dev şirkete teslim ediyoruz. Onlar bizim verilerimizle, duygularımızla, hatta ses tonlarımızla servet yaratıyorlar.

Biz ise hâlâ “yapay zekâ mucizesi” diye alkış tutuyoruz.

Belki de en büyük tehlike teknolojinin kendisi değil, bizim ona duyduğumuz sorgusuz hayranlık.

Bir program şiir yazabiliyor diye alkışlıyoruz ama kimse sormuyor: İnsanın duygusu, acısı, vicdanı bu denklemde nereye sığar?

Yapay zekâ ilerleyecek, elbette. Ama mesele bu değil.

Asıl mesele şu: Teknolojiyi kimin kontrol ettiği, kimin dışarıda kaldığı ve insanlığın bu dönüşümde ne kadar payı olduğu.

Çünkü eğer dikkat etmezsek, geleceği biz değil, bizi “okuyan” algoritmalar yazacak.

Ve o zaman belki de en büyük ironi şu olacak:

İnsan, kendi icadının gölgesinde silikleşen bir varlık hâline gelecek.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.