Barışın Dili Neden Bu Kadar Zor?

YAYINLAMA
11 Ekim 2025 17:12
GÜNCELLEME
11 Ekim 2025 17:13

Barış…

Kulağa ne kadar sade, ne kadar zarif geliyor değil mi?

Bir kelime sadece. Ama içinde koca bir dünyanın özlemi var. İnsanlığın binlerce yıllık tarihinde belki de en çok dile getirilen ama en az yaşanabilen kelimelerden biri.

Oysa barış, savaşın yokluğu değildir sadece. Barış, insanların birbirine bakarken içinde bir tehdit hissetmemesi, farklılıkların korku değil zenginlik olarak görülmesidir. Ancak ne yazık ki, biz hâlâ barışın dilini konuşmayı öğrenemedik. Çünkü konuşmadan önce dinlemeyi unuttuk.

Toplum olarak, hatta birey olarak bile, karşımızdakini anlamak yerine onu ikna etmeye odaklanıyoruz. “Benim doğrum seninkini ezer” anlayışı, en küçük tartışmadan uluslararası krizlere kadar her yerde kendini gösteriyor. Evde, sokakta, siyasette, ekranlarda…

Barışın dili, egoların duvarına çarpıp yankılanıyor sadece.

Birbirimizi dinlemiyoruz çünkü korkuyoruz.

Farklı düşünen birini dinlemenin, kendi inancımıza ihanet olacağını sanıyoruz. Oysa barış, aynı fikirde olmak değil; farklı fikirlerin yan yana var olabilmesidir. Ama biz hâlâ “bizden” ve “onlardan” kelimeleri arasında bir köprü kuramıyoruz.

Barışın dili, aslında çok basit kelimelerle kurulabilir: “Anlıyorum seni.” “Haklı olabilirsin.” “Birlikte çözebiliriz.”

Fakat bu kelimeler artık zayıflık göstergesi sayılıyor. Güç, sesini yükseltmekle ölçülüyor; sessiz kalmak olgunluk değil, yenilgi olarak görülüyor.

Belki de o yüzden barışın dili bu kadar zor: Çünkü biz güçlü görünmeyi, iyi olmaya tercih ettik.

Oysa gerçek güç, öfkesini kontrol edebilmekte saklıdır.

Gerçek cesaret, affetmeyi seçebilmekte.

Ve gerçek barış, bir masa etrafında değil, bir kalp içinde başlar.

Belki de başlamamız gereken yer çok uzakta değil.

Bir sabah sosyal medyada öfke dolu bir yorumu cevaplamadan geçmek, trafikte sinirlenmeden gülümsemek, farklı düşünen birini dinlemeyi denemek…

Barış, büyük anlaşmalarla değil, küçük davranışlarla filizlenir.

Evet, barışın dili zor.

Ama imkânsız değil.

Yeter ki önce kendi içimizdeki savaşı susturmayı öğrenelim.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.