Geleceğe Yazılmış Bir Söz: 29 Ekim

YAYINLAMA
28 Ekim 2025 11:35
GÜNCELLEME
28 Ekim 2025 12:11

Takvim yaprakları 29 Ekim’i gösterdiğinde, aslında sadece bir tarih kutlanmaz. O gün, bir milletin yeniden doğuşunun, küllerinden ayağa kalkışının hikâyesidir. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; “bir halkın kendi kaderini ellerine alması” demektir.

Düşünün… Yıl 1923. Savaşlarla yorgun düşmüş, umudunu neredeyse yitirmiş bir halk. Fakat o yorgun ellerde hâlâ bir inanç var: Özgürlük. O inanç, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir fikre dönüşür. Bu fikir, sarayların değil, halkın söz hakkını savunur. O gün, milletin sesi susturulmaz; aksine, yüzyıllar sonra ilk kez gerçekten duyulur.

Cumhuriyet, bize miras değil, bir emanet. Her 29 Ekim sabahı, bu emaneti hatırlamak, onu korumanın ne demek olduğunu yeniden düşünmek gerekir. Çünkü Cumhuriyet, bir kez kazanılıp sonsuza kadar sürecek bir hediye değildir. Emek ister, bilinç ister, sorumluluk ister.

Bugün şehir meydanlarında dalgalanan bayraklara, çocukların yüzündeki sevinçlere baktığımızda, aslında geçmişle bir köprü kurarız. Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet, sadece bir dönemi değil, geleceği de aydınlatan bir fenerdir. O feneri sönmeden taşımak, hepimizin boynunun borcudur.

Belki de 29 Ekim’in en güzel anlamı şudur:

Bir ülke, ne kadar karanlık günler yaşarsa yaşasın, eğer halkın kalbinde özgürlük ateşi yanıyorsa, hiçbir güç o ülkenin kaderini karartamaz.

Cumhuriyet Bayramı, sadece geçmişi anmak değil, geleceğe söz vermektir.

O sözü, her yıl aynı inançla, aynı gururla yineliyoruz:

“Yaşasın Cumhuriyet!”

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.