Dışarıda yemek yemek, modern hayatın koşuşturmacasında küçük bir mola, bir nefes alanı gibidir. Kimimiz yoğun bir günün ardından hızlıca bir şey atıştırır, kimimiz arkadaşlarımızla uzun uzun sohbet etmek için masaya otururuz.
Hepimiz o sandalyeye aynı beklentiyle yerleşiriz: “Bu yemek bana iyi gelsin.”
Ne yazık ki son zamanlarda yaşanan üzücü olaylar, bu basit dileğin bile garanti olmadığını yüzümüze çarpıyor.
Bir düşünün… Bir tabak yemek insanı neden korkutmalı?
Bir işletmeye girdiğimizde iç mekânın şıklığına, menünün çeşitliliğine, garsonun güleryüzüne bakıyoruz; ama mutfakta gerçekte ne olup bittiğine dair en küçük fikrimiz yok.
Bizim bilmediğimiz o küçük ayrıntılar, bir etin nasıl saklandığı, bir sebzenin nasıl yıkandığı, bir tencerenin ne sıklıkla temizlendiği… İşte bütün kader orada yazılıyor.
Oysa böyle olmamalı.
Bir insanın sağlığı, bir lokmanın kalitesine, bir işletmenin vicdanına ya da şansa kalmamalı.
Dışarıda yemek yemek bir risk oyunu, bir piyango bileti ya da “umarım sorun çıkmaz” duası değildir.
Bu, temizliğin, denetimin ve sorumluluğun bir bütün hâlinde işlemesi gereken bir düzenin sonucudur.
İşletmelerin “idare ederiz”, “bugünlük böyle olsun” gibi düşüncelerle hareket ettiği her an, bir müşterinin hayatından çalınmış bir güven dakikasıdır. Çünkü masaya gelen tabakta sadece bir yemek yok; orada bir insanın geleceği, bir ailenin mutluluğu, bir çocuğun hayalleri var.
Bunu korumak da keyfi bir tercih değil, zorunluluktur.
Toplum olarak bizim de payımıza düşen bir görev var. Gördüğümüz kusuru söylemekten çekinmemek, şikâyetin sadece sosyal medyaya yazmak olmadığını bilmek, sağlıksız bir durum gördüğümüzde gerçekten sorumlu mercilere iletmek… Bunlar küçük değil, aslında çok büyük adımlar.
Çünkü susulan her şey, başka birinin başına gelebilecek bir felaketin sessiz onayıdır.
Devletin etkin denetimi, işletmelerin şeffaflığı ve tüketicinin bilinçli tutumu bir araya gelmeden bu mesele çözülmez.
Ama çözülmez diye de kaderimize razı olacak değiliz.
Dışarıda yemek yemek bir lüks değil; güvenli ve insanca yaşamanın doğal bir parçası.
Bir tabak yemeğin sonu kaygıyla, endişeyle ya da Allah korusun daha ağır sonuçlarla bitmemeli.